O NURLA ONULANDIK
“ De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayan ve çok merhamet edendir.” (Âl-i İmrân Sûresi, 3:31.)
“ Allah”a yemin ederim ki İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de olgun mümin olamazsınız ” (Müslim, İman, 22).
Alemlere rahmet olarak gönderilen bir Peygamberin ümmetiyiz. Rabbim hakkıyla kendisine kul, habibine de ümmet olabilmeyi nasip etsin.
Sevgi, yaratılan her şeyin yaratılma sebebi. O (S.A.V) var ki her şey var. Dünyada en çok pirim yapan değerimiz. Sevginin olduğu yerde başarı da olur zenginlik de.
Bir hikaye vardır: Sevgi, başarı ve zengin bir eve misafir olmak isterler. Ancak üçümüz aynı anda girmeyiz. Hangimizi içeriye alacaksınız? Karar verin derler. Baba, hanım bunda düşünecek ne var? Tabi ki zengin der. Hanımı ise; başarı niye olmasın diye görüşünü bildirir. Sessizce onları dinleyen küçük kızları bence sevgi girsin evimize. Evimiz sevgi ile dolsun der. Neticede sevgiyi içeriye almaya karar verirler. Kararlarını da dışarıdakilere bildirirler. Sevgi en önde, başarı ve zengin de onun arkasında içeriye girerler. Siz doğru bir tercih yaptınız. Sevginin olduğu yerde başarı da olur, zenginlik de diye de açıklama yaparlar.
Öğrencileri çok başarılı olan bir öğretmene sorarlar: “ Öğrencileriniz için ne yaptınız ki bu kadar başarılı oldular? Cevap verir. “Meslektaşlarımdan farklı bir şey yapmadım. Sadece onları sevdim. Onlar da bu sevgime vefa gösterdiler.
Sevgi fedekarlık demektir. Sevgi görevimizin, sorumluluğumuzun farkında olmak demektir. Kendimizden bir şeyler vermektir. Dil ile ifade edilen ama gereği yapılmayan sevgi yüzeyseldir belki de faydasızdır. Sevgi yaratılanı hoş gör yaratandan dolayı, mesajını en güzel bir şekilde almaktır. “ Biz insanı en güzel bir surette yarattık” buyurur yüce yaratanımız.
Su, çiçeğe sevdalanmış. Yanına uğrar çok sevdiğini söyler sık sık. Bir bakmış ki çiçek soluyor. Çok üzülmüş tabi. Hemen almış doktora götürmüş. Doktor muayene ettikten sonra, endişe edilecek bir durumu yok. Sadece biraz susuz kalmış, o kadar, demiş. Bir birimizi Allah için sevelim. Fakat sevgimiz suyun sevgisi gibi dilde olmasın. Gereğini de yapalım.
Mehmet Akif Ersoy’un Efendimiz için yazdığı “Bir Gece” şiirinden bir dörtlükle yazımı bitirmek istiyorum:
On dört asır evvel, yine bir böyle geceydi,
Kumdan, ayın on dördü; bir öksüz çıkıverdi!
Lakin, o ne hüsrandı ki hissetmedi gözler;
Kaç bin senedir, halbuki, bekleşmedelerdi!
Allah ve Resulünü seviyoruz. Allah’ım Sen de Resulün de bizleri sev. Amin…
İsmet MERT