KİMSESİZLERİN KİMSESİ OLABİLMEK
İmdadımıza yetişen ilahi esintiyi ne kadar iliklerimize kadar hissedebildik? Sorusu ile başlayalım bu yazımıza. Üç aylar geliyor diye heyacanlandık hep birlikte. Ve geldi de. Hatta Recep ve Şaban ayları geride kaldı.
Efendimiz S.A.V. , “Recep Allah’ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan ise ümmetimin ayıdır.” diyordu. Efendimiz bizleri kendisine ümmet olarak kabul eder inşa-Allah.
İşte bizim ayımız olan Ramazan ayı geldi. Bu akşam ilk teravihimizi kılacağız. Gece de sahura kalkarak Ramazan ayının ilk orucunu tutacağız. Rabb’imiz kabul buyursun. Bu ay adeta bir arınma, maddi ve manevi olarak temizlenme ayıdır.
Bir senenin veya daha umumi olarak ele alacak olursak tüm geçmişimizin muhasebesini yapabiliriz. Eksilerimizi artı, artılarımızı da katlayabiliriz.
Altını çizerek şunu söylemekte yarar olduğunu düşünüyorum. Allah’ı memnun etmenin yolu, kullarını memnun etmekten geçer. Gelin bu Ramazanda kendimize bir hedef belirleyelim. O da “YARDIM” olsun. Yardım deyince sadece maddi olarak düşünmeyelim. İşin manevi yönünü de ele alalım. Sevgi, şefkat, kardeşlik, diğerkam, isar, hoşgörü ve dua kamramlarının içini doldurmaya çalışalım. Tanımlarını gözden geçirelim ve hayatımıza hayat edinelim. “Yaratılanı hoş gör yaratandan ötürü” gerçeğinin uygulayıcısı olalım. Sonra da imkanlarımız ölçüsünde insanlara yardımcı olalım.
ÖSS sonuçları açıklandı. Öğrencilerimiz çeşitli üniversitelerde okuma hakkını elde ettiler. Ama bunların içerisinde ekonomik olarak durumu çok zayıf olanlar var, belki de okuyamayacak durumda olanlar var. Bunlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları giderilebilir.
Ramazan öyle bir aydır ki, sene boyunca kaybettiğini, bu ay içinde kazanman söz konusu olabilir. Çünkü Ramazan ayı boyunca Rabb’imiz her gece kullarına hitap ediyor:
"-Yok mu günahlarına tövbe–istiğfar eden, affedeyim? Yok mu ihmal ettiği ibadetlerini yapmaya başlayan, fazlasıyla kabul edeyim? Yok mu yoksula, kimsesize iyilik ve ikramlarda bulunan kat kat karşılık vereyim?." Bu ayda –ihlasın derinliği nisbetinde- bir verirsiniz bin alırsınız.
Ramazanda kazandığımız güzellikleri, Ramazan sonrasında da devam ettirmeyi Yüce Allah’ımız Ramazan ayı hürmetine hepimize nasip etsin. Çünkü Yüce Allah, -“Benim affım gazabımı geçmiştir, haberiniz olsun!..” buyuruyor.
Yazımıza Rabb’imizin şu müjdesi ile son verelim: “Kim Ramazanın farklılığına inanarak sabırla orucunu tutar, imanla ibadetlerini yapar, hayır hasenatlarını yerine getirirse , o kimsenin geçmişteki günahları af içine alınarak bağışlanır."
İyilik ve ibadetlerle dolu mutlu Ramazanlar dileğimizle. Hoşça kalın efendim.
İsmet MERT