VELİLERE DE KARNE
Merhaba, ____Ülkemizde Yunanistan nüfusundan daha fazla; yaklaşık 15 milyon öğrenci var. Yaklaşık 600 bin de öğretmen var. Öğrenci ve öğretmenlerimizin ailelerini de hesap edersek ülkemizin büyük bir kısmı için karne heyecanı ve iki haftalık tatil süreci geldi ve geçti.
___Hayatında karne heyecanı yaşamayan okurumuz yoktur. Hayatımız da zaten bir sınav değil midir? Karne öbür tarafta...
____Karne fıkraları da meşhurdur. Gurbette eğitim gören öğrenci, karne zamanı gelince annesine telefon açmış: "Anne, ben karneyi aldım, 3 zayıfım var, lütfen sen buna babamı hazırla." demiş. Annesi de: "Oğlum baban sopayı eline aldı, hazır. Sen kendini hazırla."
____Veliler, çocuğunun karnesini görünce; "Bak, ben sana kaç kere , çalış çalış, demedim mi? Gördün mü şimdi; notların düşük." gibi sözlerle, zaten -notları kötüyse- üzgün, ruhen çökmüş olan o küçük dünyayı altüst eder.
____Her karne döneminde gazeteler, hükümetleri; özellikle eğitim sistemini eleştirir ve eğitim sistemi açısından hükümete karne verirler. "Hükümet eğitimde sınıfta kaldı" gibi başlıklar atarlar.
____Acaba her karne döneminde velilere de karne verilse nasıl olurdu? Mesela, karneyi öğrenci, doldurup, velisine verseydi. Hiç düşündünüz mü? Bence çok ilginç olurdu. Karnede neler olurdu, diye bir düşünelim. Mesela, "çocuğuna yeterince zaman ayırmak" diye bir bölüm olsun. 5 üzerinden kaç alırdınız? "Okula karnını doyurup göndermek", "Çocuğuna fiziksel çalışma ortamı hazırlamak", "Mutlu bir aile tablosu oluşturmak", "Okula gidip öğretmenleriyle görüşmek", " Ders araç gereçlerini temin etmek", "Birlikte uygun bir çalışma planı hazırlayıp, yine birlikte uygulamak". İlk aklıma gelen bunlar oldu, sizler de karnenize çok orijinal maddeler koyabilirsiniz. Kaç alırdınız acaba bu maddelerden? Çocuğunuz kaç verirdi acaba size bu maddeler için? Kaç zayıfınız olurdu? Takdir, Teşekkür alır mıydınız çocuğunuzdan? Sanırım bunları okuyunca stres bastı biraz. Korkmayın, karne stresidir. Hani şu çocuğunuzun yaşadığı stres.
____Veli karnesi fikri sizce nasıl bilmiyorum ama, bence çocuklarımızı daha iyi anlamak açısından işe yarar bir yöntem. Yazımı yine bir karne fıkrasıyla bitireyim isterseniz:
____Öğrenci Temel, karnesini almadan birkaç gün önce şehirden köyüne dönecek; arkadaşı notlarını telefonla bildirecekmiş. Demiş ki Dursun'a: "Telefonu ben açarsam bana notlarımı söylersin. Ama annem ya da babam açarsa telefonu; sen tek zayıfım varsa 'Cemal'in selamı var' dersin. İki zayıfım varsa, 'Cemal ve Hakkı'nın selamı var' dersin. Üç zayıfım varsa, 'Cemal, Hakkı ve Recep'in selamı var' dersin. Ben anlarım." Demiş. Temel köyündeyken, karne zamanı gelmiş. Bizimki dışarıda arkadaşlarıyla oyalanırken, babası kapıdan çağırmış: "Temel, Dursun aradı. Diyor ki; 'Sana bütün Ümmeti -i Muhammed'in selamı varmış.'."
__Saygılarımla.
Bahadır DEV