Ve gurban geldi... Var mı özlemeyen eski gurban bayramını? Iıcık hatırlayalım eski gurban bayramlarını...
Aylar öncesinden gurbanlıklar bi telaş içinde yakın köylerden ya da sürüsü olan Paşa Dayıdan yada rahmetli Gulaksız Hasan'dan gedilir seçilir, alınır. Evin yanında itina ile bir kümele yapılır, aylarca ya da günlerce elde beslenir; artık o gurbanlık aileden olmuştur... Sen onun kokusunu o da senin kokunu bilir artık. Bağlamasan da bahçede bile seninle dolaşır olmuştur...
Arefe günü bi telaş sarar insanları; envai çeşit alış verişler yapılır bıçaklar bilenir. Elinden gelmeyen gaveye götürür Demirci Ali'ye biletir yada Anamır - Gazipaşa kimin yolu nere düşerse yada dolmuşa verilip; "Bıçakları bilettiregel" denir. Ağşamıla dolmuş yolu bekle bayramlıklşar gelecek; heyecan had safadadır. Akşamdan büyük şehirlerde çalışan böyükler gelecek, yakın akrabalar telaş velvele götürür ortalığı... Fakat insanın içinde bir sevinçli hüzün vardır, çünkü sabağla gurbalığı kesilecek...
Sabah erken daha tan yeri yeni atmış kalkılır bayram namazı gılmaya gedilir. Ev ahali de cümbür cemaat galkar, arefe gündü yapılan bişiler çıkarılır, patatisler kızartılır gavaltı hazırlanır... Sabah namaza gidenler gelip gavaltı yaptıkdan sonra gurban kesilecektir. Heyecan ve üzüntü gederek artar.
Bayram namazı saatinde, namaz sonrası herkes bir heyecanla çıkar camiden bayramlaşan telaşla arabası olan arabalara olmayan bi koşuşturmaca gurbanı kime kestirecek; onu ayarlar. Eve vadın mıydı bir heyecanla gurbanlık kesim için en güçlü ağaçdalı seçilir dibine bir çukur açılır ve zaman daralır daraldıkca heyacan artar... Daha bi hararetlenir ortalık... Ocak bi yanda yanar bir yandan kurbanlıklara abdest aldırılır ve duz yalatılır.... "Hadiii küçükler uzaklaşsın..." Daha sırtını dönmeden bir "beeeeee" sesi gelir gulağına... Sanki içinden bir parça kopar; ama çocuksun nolacak hemen unutursun... Artık et yeme zamanıdır...
Ne güzeldi eski bayramlar... Ve şimdi bayram diye bişey var derler; zaman harcamıştır artık bayramı. Şehirden pek çok kimse artık gurbanını köyde kesmez ve heyecan olmaz... Gurbanlıklar son güne bırakılır. Sabah erken kalk sıradan bi dün sanki... Bi bayram namazı kılalım denir; kılınır. Sonra hazırlanmış bir kurban kesim sahasına gidilir, oraya sıraya gir, kurbanı kestir, paketlet eve gel... Bayramlaşmak, eh işte evdekilerle bayramlaş yeter; fazla bile... Hemen koş işe...
Zaten bu sene Kaledran'da cenazelerimizin acıları daha tazeyken bayramdan eser var mı?
Nedir a bilader bu; böle bayram mı olur heç?
Ali MAVİ