NEDEN BU KADAR ÇABUK? Doğmuşuz, büyümüşüz ve bu yaşımıza gelmişiz ve tek diyebildiğimiz; “ne kadar çabuk.” Büyüklerim derdi hep; “hayat kısa anlayamazsın!” galiba yavaş yavaş anlıyorum.
Hayata keşke kendimi daha çok verseydim daha’da çok tutunmaya çalışsaydım vede çalışsaydık demi.
Günler geçtikçe geçen günleri özlüyorum. ve yılları. Galiba çocuk olmak en güzeli. Babamızın eve dönüşünü beklemek, ve getirdiği poşetin içinde neler var onlara bakmak. İçinde bir çikolata görmüşsen değme keyfine. Her yaşın bir güzelliği vardır derler ama yinede geçen yıllar başkadır.
Bugün yine akşam üstü denize gideceğim ve yine arkadaşlarla toplanacağız denize girip çıktıktan sonra, koyu bir sohbet eminim ki, gerçekten eminim. Eskilerden konuşacağız, acıktığımız zaman bahçelere girip çaldığımız karpuzları anlatacağız birbirimize. Benim için o günler çok daha güzeldi ve birçoğumuz içinde.
Hiç aklımdan çıkmaz, 2000 yıllarında sahilde yürüyoruz altı kişi falanız, havlama sesi duyduk, belli yakınlarda bir yerlerde köpek var ama göremiyoruz, dalgaların kıyıya vurduğu yerden bir cisim geliyo üzerimize ama biz boş poşet sanıyoruz onu. Meğersem sitelerden bir ablanın küçük köpeğiymiş, tabi ki bunu bize yaklaşınca anlayabildik, ve bizde öyle bi kaçış var ki, küçücük köpek ya, alayımız denize atladık gülme krizi girdi hepimize. Köpeğin de öyle bir geçişi var ki önümüzden adımları İngiliz atını andırırcasına, ukala tavırlarıyla, o yürüyüş bize koymuştu işte. Gerçekten hepimiz bozulmuştuk ama çıkınca denizden yine çok gülmüştük. Ortam sakinleşti artık her ağızdan bir söz ya ben siz kaçınca kaçtım da ondan… gibi konuşmalar falan işte. Böyle günler gerçekten çok özleniyor.
Çok iyi biliyorum, yarın da bugünü özleyeceğimi. Onun için dolu dolu yaşamak istiyorum. Küçüklüğümden beri yaşadıklarım, sanki bir rüya gibi. Gözünü kapamış ve tekrar açmışsın gibi ne kadar da hayal meyalmış hayatım, bak yaşım 27 olmuş diyebiliyorsun sadece. Veya 50 yada seksen yalan dünya değimli, sadece diyebiliyorsun iyi mi yaptım, kötü mü? Geçmişimde ben ne yaptım? Yaşarken önemli olan da o zaten, eğer bunu düşünebiliyorsan eminim iyi ve güzel şeyler yapmışsındır.
Kendine güvendirmişsen çevreni, arkadaşın sayılır kişilerse, ve en önemlisi anneni ve babanı sevindirmişsen senden iyisi yok. Elbette yaşlanacağız ve öleceğiz. Belki de yaşlanmadan... Ne güzel sana arkanda güzel izler ve anılar bıraktıysan. Ne güzel bu dünyadan göç ettikten sonrada anılabiliyorsan. İşte o zaman sen yaşamışsın, herkes gibi çabucak geçen bu hayatı, doya tada yaşamışsın. Ne mutlu sana. KEMAL AY
www.kaledran.com