DÜŞÜNMEYE DAVET
Akıl… En öz tanımıyla insanoğlunu diğer canlılardan ayıran en belirgin ve üstün özellik. Acaba pratik hayatta bu gerçekten böyle mi? Yani insanoğlu aklını gerçekten değeri ölçüsünde kullanabiliyor mu? Yoksa inanların akılları ve akli değerleri etraflarındaki diğer akıllara ve bunların değerlerine göre mi şekilleniyor. Nasıl oluyor da önemsiz ve küçücük şeyler gözlerimizde devleşirken olağanüstü sayısız oluşum ve mükemmellikler küçülüp önemsizleşebiliyor. Örneğin bir yazı yazarken ne kadar çok mükemmellikler ile bu işlevin yerine getirildiğini düşünelim. Düşünen aklımız gören gözlerimiz tuşlara dokunan ellerimiz elimizin altındaki bu bilgisayar… Bunların ve daha pek çoğunun ne kadar farkındayız. Anlayamadığımız ya da kavrayamadığımız pek çok şey var hayatımızın tam merkezinde.
Göz… İnsan gözü ne de harika bir organdır. Bir an olsun yokluğunu düşünmek insan için en korkunç kâbuslardan daha korkutucu gelmez mi? Peki etrafımıza bakıp “Canım ne olacak yani milyarlarca insanda olan bir şey zaten” demek, bu mükemmelliği küçümsemek ve doğal kabul etmek onun mükemmelliğini gerçekten küçültür mü acaba? Ya da sahip olduğumuz benzeri pek çok özelliğin yeterince takdir edilmemesi bunların önemsiz olduğunun göstergesi midir? İşte insanların pek çoğu bu konuda derin bir gaflet içinde yüzmektedir. Kendiliğinden oluşması mümkün olmayan ve eşsiz tasarıma sahip tüm bu mevcudiyeti normal karşılamak ve arkasındaki yaratıcıyı yok saymak söz konusu gafleti de beraberinde getirmektedir.
Yeni model bir cep telefonunun kamerasındaki görüntünün netliğine hayran kalan resim çekebilme kabiliyeti karşısında hayrete düşen insan, sahip olduğu gözün görme kabiliyetini ve saniyede kaç yüz resim çektiğini bir kez olsun düşünmemektedir. Neden? Çünkü bu doğuştan sahip olduğu bir özelliktir ve insanların çoğunda bulunmaktadır. Ya teknoloji harikası robotlar! Hani o televizyonlarda görüp hayran kaldıklarımız. Yürüyor eğiliyor kolları hareket ediyor hatta bazı kelimeler ile konuşuyor bile işte mucize işte teknoloji! Ya hayranlık duyan insan hiç düşünmez mi yaptığı en küçük bir harekette bile kaç tane kasının hareket ettiğini yürürken, otururken, konuşurken, gülerken… İnsan bütünüyle en küçüğünden en büyüğüne sahip olduğu işlevler ile başlı başına bir hayranlık eseridir. Ancak bu mükemmellik “Ama bu şekilde pek çok insan var bu yüzden bunda şaşılacak herhangi bir durum yok” olmaktadır pek çok insanda. Bunca insanın sahip olduğu özellikler aklını yeterince kullanmayan insanlarda tüm bunları önemsizleştirmektedir. Acaba gerçekten böyle mi? Buyurun bir an olsun düşünelim…..
Hasan ATEŞ