AKS SINAVINA HAZIR MIYIZ?
Dünyanın kendine göre imtihanları vardır. Hepimiz az çok bu imtihanlara giriyoruz. İlkokuldan üniversiteye kadar... Hatta meslek sahibi olduğumuzda da imtihanlar devam ediyor. Kariyer yapma, meslekte yükselmebb vb.
İnsanın hayatında yapması öncelikli işleri vardır. Bunlar yapılırsa diğer işlerine de zaman bulabilir.
Bir boş kavanoz düşünün; büyük taşlar, biraz çakıl, kum ve su var. Bunların hepsinin kavanoza yerleşmesi lazım. Acaba hangisinden başlarız yerleştirmeye? Öyle birinden başlayalım ki diğerlerinin de girmesine müsade etsin. Hangisinden başlayacağımız bellidir. Açıklamaya gerek yok.
Dünyada en büyük hakikat imandır. İmandan sonra da namazdır. Bu ibadetlerle de imtihan oluyoruz. Buna da AKS sınavı diyelim. Yani Allah'a Kulluk Sınavı. Hayatımıza ilk sıraya koyacağımız şey imandır. Sonra da namazdır. Ayrılmaz ikili diyelim bunlara. İşte Allah'a kulluk sınavı bunlarla kazanılacaktır.
Kıyamete kadar insanlığın çektiği/çekeceği tüm sıkıntıları Allah Resülü çekmiştir. Bu konuda da ümmetine model olmuş, yol göstermiştir. "Olsun..." diyordu Allah Resülü. "Allah bana yeter." Sebepler planında da "Arkamda amcam Ebu Talip , vefalı eşim Hz. Hatice var" diyordu. Üç gün arayla ikisini de Rabbi aldı. Bu yıla "Hüzün yılı" dedi tarih. "Allah'ım beni kime bırakıyorsun" dedi Allah Resülü cevabını bildiği halde. Çok sevdiği Mekke'de yapayalnız kaldı. Taif vardı. Hem orada akrabaları da vardı. Doğru ya. Oraya gitmeliydi. Arkadaşı Hz. Zeyd'i de aldı ve Taif'e gitti. Taifli Mekkeliden farklı davranmadı. Belli ki daha nasipleri yoktu. Taşladılar, hakaret ettiler. Sahibi yapılanları biliyordu ya... Hem Cebrail hem de Mikail geldi ve Allah Resülünü teselli ediyorlardı. Cebrail söz aldı: "Ya Resülellah, Allah yanımda Mikail'i de gönderdi. Eğer istersen Allah Taif'i yerle bir edecek" Rahmet Peygamberi cevap verdi. "Hayır! Asla!" "Bunlar olmasa da bunların çocukları ileride müslüman olur ümidini besliyorum" dedi. İşte böyle sıkıntılı bir zaman diliminde göklerden davet geldi Allah Resülüne. Sema ve semanın sakinleri seni bekliyor ey Sevgili, en sevgili. Buna İslam tarihinde Mi'rac diyoruz. Efendimiz Allah'ı başındaki gözü ile görmüştür der Şair Buseyrimiz. Keyfiyetini bilemiyoruz. Kulluğu ile gitti Allah Resülü Mi'rac'a... Namaz da miraç hediyesidir.
Hayatımızın en önemli işi namaz olmalı. Efendimiz'in (SAV) Allah (CC) ile olan muhatablığı kainatta var olan her şey adınadır. Bizimki ise; ferdi ve cüz'idir. Namaz metafizik gerilimdir. Günde beş kez huzur-ı İlahiyeye davettir. İhsan: Allah'ı görüyor gibi ibadet etmektir. Sen Allah'ı görmüyorsan da Allah seni görüyor. Namaz bu manada çok önemlidir. Kulun Allah'a en yakın olduğu andır namaz. Namazda nasibimiz ne kadarsa miracdan da nasibiz o kadar olacaktır. " Namaz mü'minin miracıdır" der Efendimiz. Mirac Efendimizin bize bıraktığı bir hedeftir. Mirac Allah ın izniyle efendimizi vesile ederek bütün kainatın miracıdır. Halktan Hakk'a, Hakk'tan da Halka seyr, gitmek ve gelmektir.
Sonuç olarak, biz hep namazımızda, Efendiler Efendisi'nin Miraç'ta duyduğu manaları duyma peşindeyiz. Rabb'im duyursun. Mi'racımız mübarek olsun.