(Haber: Sami KAŞ)- Küresel ısınmanın beraberinde getirdiği sera etkisiyle kuruyan su kaynaklarının taş dibeklerini çalışmaz hale getirdiği eski su değirmenleri artık bir kültür varlığı haline geldi.
Çok değil daha 30 yıl önce insanların mısırlarını öğütmek için sıraya girdiği su değirmenleri, teknolojinin de gelişmesiyle bulundukları yerlerde kaderlerine terk edildi. Gazipaşa’nın Sugözü yolunda bir çok köyünde boş ve virane halde bırakılan eski su değirmenleri, taş dibekleri zamana yenik düştü. Eski su değirmeni de görenlerin sadece hatıralarını yaşattığı bir nostalji ürünü haline geldi. Yapılış tarihi bilinmeyen, bu su değirmeni yemyeşil çevresi ve su sesiyle de köylülerini eskiye götürüyor.
Su değirmeni: Su enerjisine bağlı olarak çalışan ve yel değirmeninde olduğu gibi yakıt harcamadan çalışan değirmen türüdür. Bunun için su değirmenleri akarsu yakınlarında kuruludur. Bunların çalışması için nehir, çay ve dere gerekliydi.
Tarihe şahitlik eden su değirmenleri İki yassı taş arasında ezilen buğday tanelerinden un elde etmeyi başaran insan zekası bu işlemi geliştirdi ve o günün şartlarında aç kalmamayı başardılar. Bu su değirmenleri, gelişen teknolojiye boyun eğerek bir bir yok oldu. Su kuvvetiyle çalışan değirmenin en önemli özelliklerden birisi su arkının uzun olması. Özel yapılan düzenekten çıkan su basınçla çarptığı çarkı hızla döndürüyor ve çarkın ortasından değirmen içine uzanan direğin ucunda öğütücü taşları çeviriyor.
Değirmen taşı denilen taşlar iki adet olup alttaki taş sabit, üstteki taş döner şekilde tasarlanarak yapılıyor.Bölge halkıyla yaptığımız görüşmelerde Sugözü ,Hayrados ,Karatepe gibi köylerin tüm ekmeklik ihtiyacının zamanında bu değirmenden öğütüldüğünü katırlarla eşeklerle değirmene gelip saatlerce beklediklerini söylüyorlar.
WWW.KALEDRAN.COM