Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat |
Resimleri Gizle
ACİLDE SINIRSIZ EĞLENCE
Açıklama: Sami Kaş'ın yeni yazısı
Kategori: Köşe Yazıları
Eklenme Tarihi: 14 ?ubat 2015
Geçerli Tarih: 04 Aralyk 2024, 22:00
Site: Kaledran.com Kaledran İnternet Sitesi
URL: http://www.kaledran.com/yazar.asp?yaziID=669
Bir hastane penceresinden bakınca ne kadar boş ve manasız görünüyor
dışardaki yenil yıl telaşı... İhtimal, hapishane parmaklıkları
arkasından da böyle görünür. Yanağını dayadığı camda baba hasretiyle
bekleyen çocuğun penceresinde, huzur evi inzivasında, asker avlusunda,
yetimler sığınağında, köprü altı çocuklarının hayallerinde ya da ne
bileyim; morg görevlisinin radyosunda, mezarlık bekçisinin ekranında…
Her yıl 31 aralık gecesi ‘’sınırsız eğlence’’ diyor televizyonlar… Bir
de bu pencereden baktığınızda, bütün bu heyecanın, her sene biraz daha
yaklaşan o kaçınılmaz sonu unutma telaşı olduğunu hissediyor insan… ’Vur
patlasın, çal oynasın’’a bir biçarelik yazgısı… O cümbüşten uzakta,
bir hastane köşesinde hayat muhasebesine çekilince bocalıyor insan…
Yolcu gibi bir yerden bir yere gidiyoruz, iki beyaz bez arasında
kundaktan kefene koşarken fark edemiyoruz, geçici olarak emanet
aldığımızı hiç vermeyecek gibi taşırken… *** Bekleme salonundan ACİL’i
seyrediyorum, pencere üstelerinde güvercinler var sabahı bekleyen,
dışarıda hayat bir lodos, yağmur camı döverken, üstad Necip Fazıl’ın
mısraları geçiyor içimden… Ne hasta bekler sabahı Ne taze ölüyü mezar
Nede şeytan bir günahı Seni beklediğim kadar… Akşam inip de mesai
bitince, başlıyor taarruz. Devanın peşinde devasa bir koğuş, kah ayak
sürüyerek kah şimdi can verecekmiş gibi soluksuz öksürerek karşılıyor
yeni yılı. Karanlığın battaniyesi saklıyor bitkin hastaları, bundan
sonrası tesbih, dua, şükür, serum… Karşı sedyede yatan dede akşam 16:00
dan beri burada,arada bir göz göze geliyoruz gülüyor bana,geçtiğimiz 72
yılı nerde geçirdi bilmem ama 73. yıl yoklamasında ‘’burdaa’’. Çığlık
çığlığa bir ambulans bölüyor sessizliği… Gecenin en karanlık olduğu an,
sabaha en yakın olduğunuz andır… İlkin sabah ezanı müjdeliyor gecenin
bittiğini sonra gürültülü kahvaltı arabası… Şimdi herkes ‘’ya çıkarsa’’
diyerek aldığı umudunu kontrol ederken, serviste ki yatalakların umudu
ise dr.’un iki dudağı arasında, hemşirenin çizelgeye işlediği nabız
tutanağında, belki de dilini bilmediği bir patoloji raporunda… Hayat,
eczalı bezler arasından ‘’iyileş hadi’’ diye haykırıyor, bak yeni bir
umut doğuyor. Sabah olupta dede torununu kucağına aldığı zaman
anlıyorsun ki… Bir taraftan dolarken diğer taraftan boşalan bir havuz
problemi gibi hayat, nedense ben hep zorlanırım bu problemi çözerken…
Bugün gitmek mümkün olsa, koştukça yelesinden takvim yaprakları savrulan
bir kısrağın üzerinde, gitsem uzaklara… Bu yıl umut almadım, ne
olduğunu bilmediğim bir umudum var. Sardunyama kar yağdı, anılarım toza
bulandı, çocukluğum Kaf Dağı’nın ardında kaldı, yaşama ağrısı boynuma
asıldı… Ve… Mevlana’nın unutulmaz nasihatı ‘’ Kabuğu kırılan sedef
üzüntü vermesin sizlere içinde inci tanesi vardır’’… Bir çocuk
heyecanıyla, nice umut dolu yıllara… Yeni yıl mutluluk getirsin,
yüreğini sevgiye açanlara…....
www.kaledran.com
Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat |
Resimleri Gizle